Yeme bozukluğu, temelinde sağlıksız yeme alışkanlıkları bulunan bir rahatsızlıktır. İnsanların aşırı yemek yeme, kendini aşırı aç bırakma veya vücut ağırlığı ile ilgili aşırı kaygı duyma durumlarını da kapsayan yeme bozukluğu önemli bir psikiyatrik problemdir.

Amerikan Psikiyatri Birliği tarafından hazırlanan DSM-5 göre yeme bozukluğu olarak tanımlanan 6 başlık vardır. Anoreksiya nervoza, blumiya nervoza, tıkınırcasına yeme bozukluğu (binge eating disorder), kaçıngan/kısıtlayıcı yeme bozukluğu (avoident/restrictive food intake disorder), ruminasyon bozukluğu (geri çıkarma), pica’ dır.

Anoreksiya Nervoza:

Enerji alımında aşırı kısıtlama, çok düşük kiloda olma, kilo almaktan aşırı derecede korkma ve kilo alımına neden olacak her türlü şeyden kaçınma ve kendi bedenini ve şeklini olduğundan farklı bir şekilde görme olarak tanımlayabiliriz.

Blumiya Nervoza:

Binge yani kısa sürede normalden çok daha fazla yemek tüketmek şeklinde tıkınırcasına yeme atağı yaşamak ve yemek yerken kontrolü kaybetme, kendini durduramama hissi ve yeme atağı sonrasında kilo alımını engellemek için bunu dengeleyecek davranışlar; kusmak, düzenli olarak laksatif ya da diüretik kullanımı, oruç şeklinde kendini aç bırakma ve aşırı egzersiz olarak örnekler verilebilir. Bulimia yaşayan kişilerde düşük kilo vb. durumlar genelde gözlemlenmiyor.

Tıkınırcasına Yeme Bozukluğu:

Hızlı hızlı, rahatsız olacak kadar fazla yemek(tıkınmak), özellikle yalnız başına yemek yemek ve kendinden iğrenti hissetmenin yanı sıra depresif ve suçlu hissetmek gibi belirtileri vardır.

Tıkınırcasına yeme hastalığı diğer yeme bozukluklarından ayıran şeylerden biri, bireylerin aşırı yeme ataklarından sonra kusma, egzersiz yapma ve kendini aç bırakma gibi yediklerini vücutlarından atmayı veya sporla yakmayı sağlayacak davranışlarda bulunmamalarıdır. Tıkınırcasına yeme bozukluğuna sahip kişiler genellikle normal kilolarının biraz üzerinde veya normalden çok daha fazla kiloya sahip kişilerdir.

Avoident/Restrictive Food İntake Disorder:

Yemek yemekten uzaklaşmak, yemeğe karşı ilgi kaybı vb. durumları içeren bir yeme bozukluğudur. Bu yeme bozukluğunda kilo kaybı, düşük kilo ve besin eksikliği vb. durumlar beklenir.

Rumination Bozukluğu:

Yenilen şeyleri normal şekilde tüketmemek olarak tanımlayabiliriz. Örneğin yiyeceği çiğneyip çıkarmak, yutulan bir yiyeceği, bilinçli olarak mideden ağıza geri getirmek ve tekrardan çiğnemek(geviş getirme) durumlarını içerir.

Pica:

Yiyecek dışı besin özelliği olmayan maddelerin tüketilmesidir. Örneğin; kağıt, sabun, saç, kumaş yün vb. verilebilir. Yine besin alımı yerine başka maddelere yönelmeden dolayı düşük kilo, besin eksikliği vb. durumlar gözlemlenebiliyor.

1)Yeme bozukluğu yaşayan birine ‘ye ya da yeme’ şeklinde yaklaşım ne kadar doğru?

Yeme bozukluğu yaşayan kişilerde açlık ve tokluk sinyalleri düzgün bir biçimde çalışmadığından bu tarz problem yaşayan kişilere sadece ‘ye ya da yeme’ şeklinde yaklaşmak doğru olmayacaktır.

Yemek yeme çok basit bir eylem olarak görülse de bazı durumlarda kişi için bu kadar kolay olmayacaktır. Bu tür hastalıklarda sadece fizyolojik bir problem olarak bakmayıp altında yatan psikolojik faktörlerden de kaynaklandığı unutulmamalıdır.

2)Sürekli sağlıklı beslenmek ne kadar sağlıklı?

Ulusal Yeme Bozukluğu Derneği (NEDA) göre ortoreksiya nervoza sağlıklı beslenmeyi takıntı haline getirmiş ve sağlıksız yiyeceklerin sağlığına olumsuz etkileyebileceğinden korkma ve o besinlerden kaçınma olarak tanımlar.

Sağlıklı beslenmeyi takıntı haline getiren kişilerde sağlıksız olarak düşündükleri besinleri hayatlarından çıkardıklarından yani kısıtlı beslenmeye gidildiğinden uzun vadede vitamin ve mineral kayıpları görülebilir.

Sürekli gün içinde sağlıklı beslenip beslenilmediğini irdelemek kişi için çok yorucu ve sağlıksız bir davranış olacağından kişinin dengeli beslenmesi için önerilerde bulunulur. Dengeli beslenmeyse her türlü yiyeceğin olduğu bir beslenme protokolüdür.

3)Yeme bozukluğuna sahip bir kişi görüntü itibariyle sağlıklı görünebilir mi?

Birçok insan yeme bozukluğuna sahip olan kişilerin bir deri bir kemik veya çok fazla kilosu olan kişilerde olabileceğini düşünüyor. Fakat bu durum aslında sadece görüntüden ibaret değil!

Sağlık sadece fiziksel görünümden oluşmayıp sağlıklı davranışların da sergilenmesiyle oluşur.

Sağlıklı olmanın bir görüntüsü yoktur!

4)Yeme atağı sebepleri neler olabilir?

Kontrol ve istek dışında yeme atakları yaşayan ve bu durumdan rahatsızlık olan durumların birçok sebebi olabilir.

Fiziksel kısıtlama yani belirli bir kalorinin altında beslenmeye çalışıldığında kişinin enerji ihtiyacının yeterince karşılayamamasından kaynaklı olabilir.

Psikolojik kısıtlanma; belirli bir yiyecek grubunun beslenmeden tamamen çıkarmaya çalışarak yaratılan yapay mahrumiyet ve sonucunda da atakların yaşanması gözlemlenebilir.

Duygusal kısıtlama da ise duygularını deneyimlemeye açık olmayan kişiler kendilerini sakinleştirmek için yiyeceğe yönelmesi olarak açıklanabilir.

Düşünceleri kısıtlamada; besine yönelmekteki amaç belirli konuları düşünmemek için zihin boşaltması olarak yemek yeme eylemi olarak tanımlanabilir.

5)Yiyeceklerle sağlıklı bir ilişki kurmak ne demek?

Kişinin yediklerinden dolayı suçluluk hissetmemesi, pişmanlık duymaması, yediklerinden dolayı o gün içerisinde ya da ertesi gün kendini spor yaparak ya da aç bırakarak cezalandırmaması, hayatındaki en önemli şeyin sağlıklı beslenme olduğunu düşünmemesi olarak tanımlanabilir.

6)Yeme bozukluğu tedavisini reddetmenin nedenleri ne olabilir?

Değişim kolay bir süreç değildir. Zorluklarla baş etmenin yolunu yiyeceklerle çözebildiğin inancın değişmesi kişide tedirginliğe ve kaygıya yol açabilir. Kilo alma kaygısı, stresle mücadele edemeyeceği ve daha da sıkıntılı bir süreç olacağı konusunda kaygı oluşabilir. 

Konfor alanından çıkmak zordur ama imkansız da değildir! Kişinin tedaviyi kabul etmesi için sürecin detaylı ve kaygılandığı noktaları için çözümleyici bir şekilde anlatılması önemlidir.